Mesnevî, bizzat Mevlânâ’nın ifâdesiyle “Vahdet dükkânı”dır. Yalnız Allâh’ı terennüm eden, Allah aşkını dile getiren, insanlığa hayırlı, aydınlık, nurlu bir yol çizerek, onu “kemâl” durağına ulaştıran büyük mürşid Mevlânâ, onlara, onların anlayabileceği bir dille seslenmiş ve Mesnevîsi’ni atasözleri, hikâyeler, hattâ masallarla süslemiştir. Bizzat kendisi, Mesnevî’nin masal diyene masal olduğunu, bu kitapta hâlini görenlerin er kişi sayılacaklarını söyler. Mesnevî’yi Nil ırmağının suyuna benzeten Mevlânâ, Kıpti’ye kan göründüğünü ama Mûsâ’ya âb-ı hayat olduğunu belirtir.