Allah Resûlü (sav)’in her an yakınında bulunan, âdetâ Sevgili’yi yudum yudum içen, soluklayan Sahabe Efendilerimizden 33 tânesinin dilinden, yaşanmışlıktan kopmadan, Asr-ı Saâdet’ten günümüze, Peygamber Efendimiz (sav) nasıl sevilir, Ona bağlılık nasıl olmalı iyice bilinsin diye siz kardeşlerimize mektuplar yazdık. Her biri ciltlerce esere mukabil olacak, konferanslarda saatlerce anlatılabilecek bu mektupları yazarken, hem gönlümüze nakış nakış kazımaya, işlemeye çalıştık hem de siz kardeşlerime muhabbet-i Resûlullâh’a vesîle olsun diye niyetlendik. Bazen yazdığımız mektuba ağladık, bazen de “Böyle gitmez, kendine gel! Nasıl sevmen gerekiyorsa öylece Sev!” îkâzıyla kendimizi sorgulamaktan geri durmadık. Bundandır ki eserimizin adını “ÇOK SEVDİM” olarak kararlaştırdık. Allâh’ımızdan niyâzımız: “Rabbim bizi sevginle, Sevgilinin sevgisiyle, Seni ve Sevgilini sevenlerin sevgisiyle rızıklandır.” duâsıyla berâber, bu çalışmamızı başta Annem, Babam, Eşim ve Çocuklarım için “Sadaka-yı Câriye” olarak kabûl etmesi duâsıdır. Eserimizi, istifâde olunması temennîsiyle, en derûnî Muhammedî Aşk’la Siz okurlarımın gönlüne emânet ediyoruz.