Peygamber Efendimiz (sav) ashabıyla Tebük Seferi’nden dönüyorlarken buyurdular ki: ‘Şimdi küçük cihâdı (cihâd-ı asgar) yaptık, artık büyük cihâda (cihâd-ı ekber) başlıyoruz.’ Ashâb-ı güzîn efendilerimiz şaşkınlıkla mukâbelede bulundular: ‘Aman ya Resûlallah! Bizler de çok zorlu geçen, büyük bir cihâd meydanından döndüğümüzü zannediyorduk. Bize büyük cihâdın (cihâd-ı ekber) ne olduğunu haber verir misiniz?’ Allâh’ın Resûlü İki Cihan Serveri Efendimiz Hazretleri buyurdular ki: ‘Nefsle cihâddır, mücâdeledir.’
Düşmanla cihâd edip harbe giriştiğimizi farz edelim. Bu harpte ölürsek şehit, öldürürsek gâzi oluruz. Amma büyük cihâd diye hadîs-i nebevîde ifâde buyrulan nefsle mücâhedede düşmanı öldürürsek gâzi-i ekber, oluruz; -Allah muhafaza- o bizi öldürürse, îmansız göçeriz.
Es’ad-ı Erbilî Efendimiz (ks) ‘Kişi tek başına, kendi kendine nefsini öldürmeye güç yetiremez’ buyururlardı. Bir kutb-ı cihâna teslim olmadan, bu büyük nefs düşmanını, tek başımıza kendi gücümüzle bertaraf edemeyiz. Ancak şimşîr-i hakîkat denilen kutb-ı cihânın hakîkat kılıcı nefs düşmanın boynunu vurabilir. Onu kökünden kesip atabilir!
Fiyat | 75 ₺ |
Türü | Sohbet |
Yayın Tarihi | 15.02.2017 |
ISBN | 978-605-9899-25-3 |
Baskı Sayısı | 1. Baskı |
Dil | TÜRKÇE |
Sayfa Sayısı | 120 |
Cilt Tipi | Karton Kapak |
Kağıt Cinsi | 90 gr. Enzo Kâğıt |
Boyut | 13 x 19,5 cm |
Müşteri Yorumları